Sevme

Ahiretimi Sevme Zamanı

Bakma öyle aşağıya sürükle :)

Ahiretimi Sevme Zamanı

Senin gökyüzün benim siyah beyaz hayatımın uçurtmasıydı. Bizi büyüten senelerin aynı nakaratları çaldığını bilmezdim.Geç gelen merhabaydı beraber kurduğumuz ilk cümle. Kar taneleri başımıza konarken noktamız ise hasretti. Yabani bir hayatın yabancılarıydık. Onca koşuşturmacanın içinde kaderin kararlı ve kararsız kalabalığını yaşıyorduk. Sonram oluşun yaraladı her yanımı. Ve aşkı dem de kalemim kırıldı. O aşkı demin kalemi ve dili kalmadı sesini çıkaracak. Ömrün törpüsü nasır tuttu. Senden sonra yeniden doğacak bir ben yok! Ölüm misafirim, sen ise yaşamak zorun kaldığım canlı ahiretimsim! Şimdi sıra bende. Ahiretimi sevme zamanı!

 

Bulutları bilirsin beyazdır hepsi. Elini vurduğunda ya da ara sokaklarına girdiğinde onu göremezsin. Dedim ya sen benim siyah beyaz hayatımın uçurtmasısın ve onun el sürdüğü görünmez sokaklarısın. Onları aşıp sana varmak bu kadar zorken, fırtınalara göğsümü gersem, güneşe tenimi sersem ne olur…Yine sen o ve ben o olur.

 

Görünmezlerimin sahibisin, kokusunu bildiğim ama içime çekemediğim. Bir hoş geldin umarım onca yaşlanmış zamanın kadınca yaratılmış kaburgalarından düşen. Hani böyle narin suskun sakin güleç yüzlü aşktan ibaret bir kadın gibi hoş geldin bu. Ana rahmimize düştüğümüzde hani hayatın bize dediği gibi bir hoş geldin. Herkese benzemeyen, nefsini daha tanımayan  sadece sen diyen bir hoş geldin.

 

İki parmak ucundan gördüğüm yüzün var elimde, hani şu güneşe kısıp bakma bana dediğin gözlerin var. Aklını dünyanın keşfi kadar meşgul eden aşkların ve seninle aynı kanı taşıyanların. Bir de bir gecenin sabaha uzandığı saatlerinde anlattığın sözlerin var.

 

En kısa kurulmuş cümlemsin işte. Bu yüzden seni anlatmak bir çocuk şarkısını söylemek kadar kolay değil. Sesini tanıyorum her şeyden çok, ara sıra duruşlarını. Çok şey söylemek istediğini ama söyleyemediğini biliyorum sesinin. Nedensizce benimle konuşmak istediğini de. Ve sesini seviyorum her şeyden çok. Hani seni anladığımda bana hak veren sesini. Beni dinleyen sesini.

 

Gülmek istediğinde ya da gerçekten güldüğünde aklına çizdiğin haritadaki özgür ülkeleri seviyorum. ve  O özgürlüğe uzak kaldığında düşünceli olup bir sigara daha yakmanı. Sende bildiğimi seviyorum işte. Kendimde olanları zaten yıllarca sevdim ve terkedildim. Sesin terketmesin beni. Ben böyle devam ederim onunla sevişmeye. Sev demiyorum beni. Ya da bana ait her hangi bir şeyi.

 

Tek taraflı bir yarım ada olarak kalsın bu resim. Ben orada sesinle kalmaya razıyım. Hayat zor kadın hayat zor. En az sen ve ben kadar zor. Kolay olan tek bir şey var o da sol yanımızın ağrısı. Çabuk buluyor ve onunla yaşamak zorunda kalıyoruz. Ve böyle seviyoruz ya her şeyi. Acının içinde bir mutluluk arıyoruz ya da her mutluluğun içinde bir acı bizi yüreğimizden öpüyor.

 

Sözün sonu da hayat gibi zor kadın. Sen o ben sen biz hiç oluyoruz. Ama yine de biliyoruz. Uçuruma koşarak atlıyor ağaçtan bile bile düşüyoruz.  Biliyorum sözün sonunu arıyorsun bende noktamı bırakıyorum… Artık ahiretimi sevme zamanı… Sen olma zamanı…

  • TARİH : 24.03.2012
  • YER : İstanbul
  • KATEGORİ : Mektuplar
İSTERSEN BAŞA DÖN
© MKS 2020 | Tüm Hakları Saklıdır | Web sitemi bizzat kendim yaptım. Umarım beğenirsiniz. :)
BAŞA DÖN